Ben kimim?
Ben Zehra, evli ve bir çocuk annesiyim. Gezmeyi yeni yerler görmeyi farklı kültürleri deneyimlemeyi çok seviyorum bütün bunları yaparken gördüklerimi fotoğraflamayı ve paylaşmayı da çok seviyorum bu yüzden storyde kalmasın dedim ve yazmaya başladım:)
Çünkü; gittiğim gördüğüm beğendiğim ya da beğenmediğim iyi kötü tecrübe edindiğim yurtdışı ve yurtiçi seyahat deneyimlerimi yazıya dökerek ulaşabildiğim kişilere fayda sağlasın istiyorum. İlk yazım hangisi olmalı nerden başlamalı diye düşündüm ve tabiki Bali olmalı diye karar verdim. Şu ana kadar gittiğim en farklı kültüre sahip olan yer orasıydı.
Bali’ye gelmeden önce ne kadar harika olduğuyla ilgili bir kaç yazı okumuştum ve hiç abartmadıklarını söyleyebilirim. Muhteşem bir yer. Doğal güzelliklerle dolu. Tabii tüm bu güzelliklerinin yanında şehrin kalabalığı, kalabalığın getirdiği çevre kirliliği, ticarileşmesi gibi bir kaç kötü yanları var ki onlar da bahsetmek lazım. Her yönüyle tanıyalım bilelim.
Bali’ye nasıl gidilir?
THY ile direkt İstanbul’dan 13 saatlik bir yolculuk sonunda Denpasar havalimanına ulaşıyorsunuz. İner inmez sıcak ve nemli bir hava esir alıyor sizi. Havalimanından kalacağınız yere gidebilmek için taksi kullanabilirsiniz. Toplu taşıma çok fazla gelişmemiş Bali’de. İlk gördüğünüz taksiye binmemenizi bir kaç taksi şöförüyle pazarlık yapmanızı tavsiye ederim. Zira ufak çaplı bir soygun yaşayabilirsiniz. Taksi şöförleri turistlere çok yüksek rakamlar teklif ediyorlar ve eğer ortalama fiyat konusunda herhangi bir bilgiye sahip değilseniz kazıklanma ihtimaliniz çok yüksek. Biz de bir kaç pazarlıktan sonra bir tanesine atladık ve Seminyak bölgesinde bulunan otelimize doğru yola koyulduk. Yaklaşık 25 dk sürdü otele varmamız. Havalimanından otele varmanız kaldığınız bölgeye göre değişiklik gösterebilir.
Havalimanlarına dışarıdan taksi girmesi Türkiye’de sıkıntılı olduğu gibi Bali’de de sıkıntılı bir durum. Otel’in transfer hizmetinden faydalanmadıysanız, bir uygulama ile araç çağırmak istediğinizde havalimanında sizi karşılamasını beklememelisiniz. Ben yine de havalimanındaki kişilerden hizmet almayacağım diye ısrar ediyorsanız, bavulunuzu alıp yavaş yavaş yürüyerek çıkışa doğru yürüyebilirsiniz. Yürürken onlarca kişi “Taksi Taksi Taksi” diye sorular soracaktır. Her birine kaç para diye sorabilirsiniz. Çıkışa yaklaştıkça fiyatın düşeceğini görebilirsiniz. Peki bir uygulama ile otelime ulaşabilir miyim? Bali’de bizim kullandığımız 2 farklı ulaşım uygulaması bulunuyordu.
Birincisi, MyBlueBird Taxi. Bizim Türkiye’deki sarı taksiler gibi düşünebilirsiniz. Ama Mavi 🙂 Havaalanının dışına çıktığınızda bu uygulama ile taksi çağırıp hem kaç paraya gideceğinizi görüp ona göre hareket edebilirsiniz. Diğer bir uygulama da Grab. Bu bir superapp. Yani hem yemek getirtebildiğiniz, hem taksi ile yolculuk edebildiğiniz hem de araç kiralayabildiğiniz bir uygulama.
Bali’ye ne zaman gidilir?
Bali yıl boyunca sıcak 25-35 derece arasında. Bazı aylar çok yağışlı geçiyor ve gezerken sizi zorlayabiliyor. En kurak aylar Nisandan Ekim’e kadar. Ama tropikal bir iklime sahip olduğu için yağmur yağma ihtimali her zaman var. Yanınıza yağmurluk almak hayatınızı kurtarabilir.
Biz Şubat ayında gittik ve sanırım her gün yağmur yağdı. Ama bütün gün sürmedi neyseki. Herhangi bir gezi planımıza engel olmadı. O yağmurun altında motorla gezmek yürümek ya da bir kafede yağmurun dinmesini beklemek bile güzeldi.
Bali Para Birimi
Bali, Endonezya’ya bağlı bir ada. Endonezya müslüman bir ülke olmasına rağmen, Bali’deki nüfusun %87’si Hindu. Hem doğa güzellikleri, hem yaşam tarzı, hem Hindu’ların yaşam tarzına olan ilgi, hem de tursitleri çekebilecek aktivitelerden dolayı Bali herkesin gitmek istediği yerler arasına girmiş bir ada. Bali’nin para birimi Endonezya Rupi’si. Bizim gittiğimiz 2020 yılında 1TL=2300Rupi’yken şimdi 830 Rupi’ye karşılık geliyor. Gittiğimizde hesap yapmak çok kolaydı. Eğer 10.000Rupi’lik bir şey alacaksak, 10/2=5TL olarak hesap edebiliyorduk. Şimdi yaklaşık olarak 10/1=10TL gibi hesap edebilirsiniz.
En önemli sorulardan biri de paramızı nasıl çevireceğiz. Öncelikle çoğu restoran ve marketlerde kredi kartı geçiyor. Ama bu demek değil ki, Avrupada’ki gibi hiç nakit bulundurmadan dolaşabilirim. Bazı müzelerde, ören yerlerinde, otoparklarda ve yerel marketlerde kredi kartı geçmediği için yanınızda para bulundurmanızı tavsiye ederim. Yurtdışına ilk çıkışınız değilse bilirsiniz ki, dolandırıcılığın en çok yapıldığı yer döviz bürolarıdır. Sahte paralar, astronomik komisyon ücretleri, eksik ödemeler gibi bir çok sıkıntı ile karşılaşabilirsiniz. Bu sebeple kurumsal bir döviz bürosunu kullanmanızı öneriyorum. Biz genel olarak PT Dirgahayu Valuta Prima ve BMC döviz bürolarını kullandık. Yanımızda götürdüğümüz Amerikan Dolarlarını bittikçe bozdurarak harcadık.
Bali’de İletişim
Yukarıda yazdığım uygulamaları kullanmak için internete ihtiyacınız var. Size ilk önerim, önünüze ilk gelen dükkandan bir hat almayın. Çünkü herkes kafasına göre fiyat biçiyor ve çoğu turistleri kazıklamanın peşinde. Türkiye’den internet paketi alarak buraya gelebilirsiniz. Fakat internete çok ihtiyacınız olacağı için bu biraz masraflı olabilir. Biz havalimanından bindiğimiz taksiciye internetli hat almak istediğimizi söyledik. Bizi 3 yere götürdü, 3’ü de bizi kazıklamaya çalıştı. İlk Denpasar’a gidiyorsanız aşağıdaki konumdan gidip gönül rahatlığıyla kazıklanmadan hat alabilirsiniz.
Fiyatlar MyTelkomsel firmasının hattında, 6GB internet için 60.000 Rupi, 9GB internet için 90.000 Rupi’ydi.
Bali’de ulaşım
Bali çok kalabalık bir şehir ve bazen çekilmez trafikleri olabiliyor. Bu yüzden motor kullanımı çok yaygın. Lokal halkın da turistlerin de neredeyse tamamı motor kullanıyor. Zaten toplu taşıma gelişmediği için motor ya da taksiye mecbursunuz. İkisini de şoförlü kiralama seçeneği mevcut. Motor kiralamak için çok fazla dükkan var. Bir kaç araştırma sonucu bir tanesinde karar kıldık ve girip bize en uygun olanını kiraladık.
Bizim motor kiraladığımız yer Denpasar merkezden biraz uzağa taşınmış. Otelinize daha yakın bir yeri Google Maps üzerinde “rent bike” yazarak araştırabilirsiniz. Ama bizim kiraladığımız yer size yakınsa gidip buradan kiralayabilirsiniz. Denpasar’da 110cc Honda Scoopy günlük 100.000 Rupi’ye kiraladık. Ubud’da ise Yamaha NMax 155cc motor kiraladık ve yüne günlüğü 100.000 Rupi’ydi. Gördüğünüz gibi motor kiralamak Bali’de çok çok ucuz.
Gideceğimiz her yere motorla çok rahat ulaşım sağladık. Rahat dedim ama bazen motor trafiği zorladı bizi. O kadar fazla motor varki bundan kaçış imkansız. Motor kiralarken ehliyet sormuyorlar. Es kaza bir polis durdurduğunda soruyor ve ehliyetiniz yoksa ceza yazıyor tabii. Türkiye ehliyeti geçerli. Arkada otursanız da kask mecburi(kask hayat kurtarır). Kasksız yakalanırsanız polisler affetmiyor. Beni affetmediler mesela:( o kadar sıcaktı ki bir süreliğine çıkarmıştım ve bir polisle göz göze geldim. Normal şartlarda ceza yazar diye bekliyorduk ama rüşvet teklif etti bize:( Zaten turistlerden para koparabilmek için dört gözle bekliyorlar. Neyse karakol filan uğraşmayalım diye verdik cezamızı (rüşvet)
Daha önce motorsiklet kullandıysanız çok büyük bir problem yaşamazsınız. Ama eğer Bali’de motor kiralayayım ve kullanırken öğrenirim diye düşünüyorsanız ben tavsiye etmiyorum. Trafiğin Türkiye’ye göre tersten aktığı bir trafikte, her yerden motor çıktığı bir yolda motor kullanmak çok da kolay olmuyor. Özellikle 2 kişi motora binecekseniz, motor kullanan kişi için işler o kadar da kolay olmayacaktır. Mümkünse Türkiye’de biraz motor yeteneklerinizi geliştirip oraya gidin.
Peki araba kiralasam ne olur? Yukarıdaki fotoğrafa bakıp tekrar düşünmenizi isterim. Motorlu olduğunuz zaman bir şekilde yolunuzu buluyorsunuz. Fakat bu kalabalıkta hem de tersten akan bir trafikte çok yorulursunuz. Çocuğumuz var, motor kiralayamıyoruz o zaman ne yapalım derseniz, şöförlü araç kiralayabilirsiniz. Günlük ya da yarım günlük şöförlü araç kiralama sayesinde, hem trafikte sıkılan siz olmazsınız hem de siz gezeceğiniz yerlerde rahat rahat dolaşırken, araba parkıydı, güvenlikti vs. düşünmenize gerek kalmaz. Şöförlü günlük araç kiralamaları 500.000 Rupi ile 800.000 Rupi arasında değişiyor.
Bali’ye giderken yanınıza almanız gereken 3 şey🙂
İlk almanız gereken şey kesinlikle bir yağmurluk. Çantanızda taşıyabileceğiniz katlandığında yer kaplamayan bir yağmurluk orda kesinlikle hayatınızı kurtarabilir. Biz gitmeden önce Dechatlondan almıştık ve çok işe yaradı.
İkinci olarak yüksek korumalı güneş kremi. Tüm gün dışarda ve güneşin altında olacağınızı var sayarsak güneş kremi de hayati derecede önemli. Özellikle motorla seyahat edecekseniz sürmeden çıkmayın derim
Son olarak ince ama gerçekten ince basic kıyafetler. Ben kot pantolon götürme gafletinde bulundum ve giyemedim imkansızdı çünkü hava çok sıcak oluyor. Orda bir avm ye girip keten pantolonlar edindim mecburen. Olsun avm görmüş olduk sayesinde🙂
Bir de bana kalırsa uzun kollu kıyafetler amele yanığı olmaktan kurtarabilir.
Bali’de nerde kalınır?
Bu sorunun cevabı ayırdığınız bütçeye göre değişir elbette ama ben kaldığımız iki otelden de bahsetmek istiyorum. İkisinden de gayet memnun ayrıldık
Seminyak’da Kanvaz Resort otelde konakladık. Öncelikle kahvaltı benim için en önemli şeylerden biri olduğu için kahvaltı puanı yüksek olan otelleri araştırmıştım. Kanvaz Resort bunlar içinden en iyisi gibi görünüyordu. Biz de bu otelde rezv. yaptırdık. Kahvaltısı gerçekten çok iyiydi. Otelin mimarisi kullanılan renkler çok güzeldi. Direk balkonunuzdan havuza ulaşabileceğiniz odaları var. Personeller aşırı güler yüzlü ve hepsi çok kibardı. Diğer en önemli olan konu da tabiki temizliği; bu konuda diyebileceğim tek şey var o da otel çok temizdi.
Kanvaz Hotel – https://kanvazhotelbali.com
Tanggayuda Komeneka – http://tanggayuda.komaneka.com
Seminyaktan ayrılıp Ubuda geçtiğimiz de kaldığımız otel Komaneka At Tanggayuda. Ubuddaki otel konseptleri Semiyaktakine göre biraz daha farklı. Genellikle kendine ait havuzu olan oteller çok yaygın. Bizim kaldığımız otel de böyle bir konsepte sahipti. Bir kaç villadan oluşan her villanın kendine ait dışardan görünmeyen havuzu ve bahçesi olan bir otel.
Otelden içeri girer girmez cennette miyiz acaba diye sorguladım🙂 Bütün gün gezip günün yorgunluğunu bahçenizde bulunan çardakta soğuk bir şeyler içerek ya da sadece size ait olan havuza girerek atabilirsiniz. Bu otelin temizliği için de aynı şeyi söyleyebilirim gayet temizdi. Çalışanlar güler yüzlü ve çözüm odaklıydılar.
Kahvaltısı çok iyiydi diyemem ama başarılıydı. Tropikal içecek ve meyve seçenekleri güzeldi. İkindi çayı ikramları vardı ve bu sayede Balinin değişik lezzetlerini hasır bir kase ve muz yaprakları sunumuyla tatmış olduk
Bali’de gezilecek yerler
Biz aslında iki bölgeye ayırdık diyebilirim. Ubud ve Seminyak. İlk olarak Seminyak bölgesinde bir otelde kaldık ve ona yakın yerleri gezdik. İkinci olarak Ubud bölgesinde bir otele yerleştik ve o çevreyi dolaştık. Her gittiğimiz yer yakın değildi tabii bazen motorla kilometreler aştık.
- Tanah Lot Deniz Tapınağı
- Uluwatu Temple
- Patato Beach
- Padang Padang Beach
- Pasar Badung Denpasar
- Nusa Penida
- Monkey Forest
- Tegallalang Rice Terraces (Sky Bike , Bali Swing)
- Saraswati Temple
- Bali Pulina
- Tukad Cepung Waterfall
- Tirta Empul Tampak Siring
- Ulun Danu Temple
- Handara Gate
- Campuhan Ridge Walk
- Bali Bird Park
- Tegenungan Waterfall
- Ubud Pazarı
Seminyak
Tanah Lot Deniz Tapınağı
Bali halkı için çok dindarlar diyebilirim. Bu sebeple hemen her yerde tapınak var. Hatta öyleki her evin kendi bahçesinde tapınakları var. Her sabah kalktıklarında tanrıya sevgilerini gösterebilmek ve şeytandan korunabilmek için tanrılarına sunu hazırlıyorlar. Ne kadar süslü olursa o kadar çok şükran ifade ediyor. Palmiye yapaklarından hazırladıkları minik sepetlerden oluşan bu sunuların içinde bisküvi çikolata meyve ıslak pirinç para oluyor. Bir kere sigara görmüşlüğüm bile var:).
Denpasar’a yaklaşık olarak 20 dakika uzaklıkta olan bu tapınak bir kaya oluşumu. Denizin kenarında zamanla dalgaların ve gelgitlerin sonucunda oluşmuş. Günümüzde ibadethane olarak kullanılıyor. Turistlerin en uğrak noktalarından biri. Gelgitler sayesinde bazen bir adaya dönüşüyor ve tapınağa ulaşabilmek için öncelikle denizi aşmak gerekiyor. Bizim gittiğimiz dönemde gelgitlerden yükselmişti deniz ama oraya kadar gitmişken içini de görelim dedik ve paçaları sıvadık(sıvamasak da olurmuş) Çünkü ıslanmama ihtimaliniz yok. Çarpan dalgalar ya da yer yer derinleşen deniz buna müsaade etmiyor. En az dizlere kadar kadar ıslanmak garanti:). Suların yükselmediği dönemlerde gayet ıslanmadan yürüyerek ulaşabilirsiniz. Ama yükselmiş sular çok güzel görüntüler veriyor. Neyse belimize kadar ıslanmadan ulaştık tapınağa. Orda sizi din adamları karşılıyor. Sağolsunlar bana kutsal çiçek taktılar ve okunmuş pirinç yapıştırdılar alnıma. İçeriyi girmek istedik ama meğer içeri girmek yasakmış. Sonradan öğrendiğimiz üzere çoğu tapınağın içini gezmek yasakmış. Çünkü turistlerin saygılı davranmadığını düşünüyorlarmış. Giriş ücreti kişi başı 60.000 Rupi.
Uluwatu Temple
Dik bir uçurumun kıyısında bulunuyor bu tapınak.
Bali adasının güneyinde bulunan bu tapınak girişinde size verilen sarongları (bele bağlanan bir çeşit örtü) giymeniz gerekiyor. Onsuz girmek yasak. Tapınağa kadar epeyce bir yürüme yolu var. Denizden gelen rüzgar sayesinde sıcaklık daha az hissediliyor. Yine de sabah saatlerinde ya da gün batımında ziyaret etmek en iyisi. Yürürken aniden karşınıza maymunlar çıkabiliyor ve hırsızlık konusunda ustalar. Su yiyecek gözlük çanta her şeyde gözleri var:) Elimize sopa alarak yola devam ediyoruz. Tapınağa ulaştığımızda eşsiz bir manzara karşılıyor. Giriş kişi başı 50.000 Rupi.
Patato Head Beach Club
Bali’de en güzel şeylerden biri muhteşem gün batımlarına sahip olması. Bu sebeple insanlar beach clublarda deniz kenarında sonsuzluk havuzlarında içeceklerini yudumlarken gün batımını izlemek istiyolar. Ortam çok güzel manzara çok güzel deniz havuz havuzun içinde bulunan bar hepsi çok güzel. Rezervasyonsuz giriş yapılamıyor. Patato Beache hem akşam yemeği için hem de günbatımını izlemek için gittik. Uluslararası mutfağa sahip ve vegan vejeteryan seçenekeleri mevcut. En aşina olduğumuz italyan mutfağını tercih ettik. Yemek sonrasında tatlı yemek için deniz kenarına geçtik ve muhteşem günbatımının tadını çıkardık.
Mimarisi dışarıdan collesiuma benziyor. Endonezya’nın her bir tarafından getirilmiş renkli panjurlardan yapılmış havalı bir mekan.
Padang Padang Beach
Yine ünlü beyaz kumsala sahip plajlardan biri. Sörf yapmak isteyenler için ideal bir yer. Denizin rengi muhteşem. Yüzmeye gelenler kadar sadece turistik gezi amaçlı gelen de çok fazla insan var ve bu biraz insanı zorluyor.
Pasar Badung Denpasar
Denpasar’da yer alan bir marketplace. 3 katlı kapalı sabit bir pazar. Her yerde olduğu gibi burda da kazıklanma ihtimaliniz yüksek. İçeri girdiğinizde satıcılar gözüne kestirdiği turisti adeta esir alıyor ve birşeyler satmaya çalışıyor peşinizi bırakmıyor tüm pazar boyunca takip altındasınız:) Aslında bilmiyorum burayı gerçekten gezmek gerekiyor mu ? Çünkü ben ilk içeri girdiğimde geri kaçmak istedim. Öyle bir kokusu varki anlatılmaz yaşanır. Özellikle gıda satılan bölümleri gerçekten çekilecek gibi değil. Druian diye bir meyveleri var hayatımda bu kadar kötü kokan az şeye rastlamışımdır. Bu meyveyi yiyor olmaları beni benden aldı. Bu meyveyle tanışmam çok acı oldu. Dondurma almak istedik ve dışında ananasa benzeyen bir meyve vardı. Ananas gibidir diye düşündük.Dondurmadan bir ısırık aldım ve daha yutmadan neredeyse kusuyordum. Bir meyve nasıl bu kadar kötü kokarbilirdi ve nasıl bu kadar kötü olabilirdi inanamadım. İsyan etmek istemem ama Allah bunu niye yaratmış:(
Neyse efendim pazarda pirinçten yapılmış şekerlemeler pirinç patlakları Druian hariç güzel meyveler hediyelik eşyalar bambudan yapılmış çantalar sepetler elbiseler çaylar ne ararsanız var. O kokuya katlanırım ben rahatsız olmam derseniz yok rahatsız olsam da gidip görelim derseniz alınacak şeyler mevcut. Üstelik fiyatlar ortalamaya göre uygun. Tabii kazıklanmazsanız
Nusa Penida Adası
Görmeden asla dönmeyin diyeceğim bir doğa harikası. Kocaman bir başlık açabiliriz buraya. En güzel sahiller burda. Adanın güzellikleri yapılacak şeyleri de belirliyor. Biz maalesef sadece bir günümüzü ayırabildik buraya. Eğer vaktiniz varsa bir gece konaklayarak gezerseniz hem adayı tüm güzellikleri ile keşfedebilirsiniz hem de müthiş bir dalış keyfi yaşayabilirsiniz
Şimdi biz adaya nasıl geldik en baştan başlayayım. Sanur bölgesinde bulunan limandan çeşitli firmaların vapur seferleri var. Bali adasından yaklaşık 45 dakikalık bir vapur yolculuğuyla Nusa Penida adasına ulaşıyorsunuz. Yolculuğun çok konforlu olduğunu söyleyemem. Evet hızlı ama okyanusunun çetin dalgaları denizin üstünde zıplaya zıplaya gitmenize neden olabiliyor. E haliyle biraz mide bulantısı yaşayabilirsiniz. Bu yolu tercih edebilirisiniz. Bizim tercih ettiğimiz yol ise tur satın almaktı. Tur satın almak için otelinizin resepsiyonuna sorabilir, sokakta stant açmış kişilerle pazarlık yapabilir ya da bizim gibi yapabilirsiniz. Biz Klook adlı uygulama üzerinden turumuzu satın aldık. Biletix, Grupon, Booking karışımı bir uygulama gibi düşünebilirsiniz. Çevrenizdeki çeşitli aktiviteleri bu uygulama üzerinden farklı kombinasyonlarla satın alabiliyorsunuz. Mesela Nusa Penida’ya gidiş dönüş ve özel araç ile ulaşım seçebileceğiniz gibi, snorkelling gibi aktiviteleri de ekleyebiliyorsunuz. Bizim aldığımız turda bir rehber bizi otelimizden aldı vapura bineceğimiz limana götürdü biletlerimizi aldı ve vapura bindirdi. Sonra adaya ulaştığımızda başka bir rehber bizi karşıladı ve arabayla görülecek ve yapılacak herşeyi bizim adımıza planladı.
Burda yapılması gereken şeyleri şu şekilde sıralayabilirim
-Keling Beach (T-rex Adası)
-Broken Beach
-Angel Billabong
-Crystal Bay
-Snorkelling
Trex adası buranın en gözde yerlerinden biri. Neden T-rex denmiş ;çünkü adanın yukardan şekli trex kafasına çok benziyor. Tek özelliği bu mu tabiki hayır. Adanın en güzel manzarası buraya ait diyebilirim. Ayrıca sahiline ulaşması en zor yer burası. Çok dik bir tepeden tamamen ilkel şartlarla yapılmış bir merdivenle aşağı iniliyor. İnmek 20 dk kadar sürüyor ama mesele yukarı çıkmakta. Kondisyonunuza göre 30-50 dk arasında değişiyor. Sahilde herhangi bir hizmet yok tamamen bakir bir plaj. Aşağı indiğinizde yüzmeyi planlamıyorsanız hiç inmeyin yukardan manzara daha güzel.
Broken Beach sadece Bali’nin değil dünyanın en güzel doğa harikaları arasına girebilir. Dalgalar kıyıdaki dağa çarpa çarpa zamanla bir mağara açmış daha sonra bu mağaranın tepesi çökmüş ve ortaya bu yuvarlak plaj çıkmış. aşağıya ulaşım yok. Zaten ürkütücü gözüktüğü için ulaşmak istemeyebilirsiniz. Bu noktaya ulaşım da çok kolay değil araba yolu yok. Motorla ulaşmak için yol çok kötü. Ancak yürüyerek varabiliyorsunuz.
Angel Billabong ; Broken beach için onca yolu teptikten sonra buraya çok yakın olan yine doğa harikası bir yer. Harika bir sonsuzluk havuzu. Tamamen dalgaların aşındırması sonucu oluşmuş. Gel git olduğunda havuz doluyor ve harika bir manzara sağlıyor. Dalgalar hırçın hırçın taşlara çarparken havuzun içinde sakince yüzebiliyorsunuz
Crystal Bay; ulaşımı en kolay plaj burası.Arabayla ya da motorla gidebiliyorsunuz. Plajda takılmak için en konforlu yer de burası bana kalırsa. Snorkelling yapan insanlar genelde burayı tercih ediyor. bu yüzden de en kalabalık sahil diyebilirim.
Snorkelling; Nusa Penidaya asıl gidiş amacımız. Su altını keşfetmek çeşitli balıkları rengarenk mercanları izlemek müthiş bir deneyimdi. Yine satın aldığımız tur dahilinde bir tekne bizi en iyi mercanların olduğu koylara götürdü. Dilediğimiz kadar su altının keyfini çıkardık. Şansımıza deniz çok sakindi.
Gittiğimiz her koy ayrı ayrı çok güzeldi evet ama maalesef bir tanesinde hiç beklemediğim bir manzarayla karşılaştık. Deniz plastik poşetler çeşitli çöplerle doluydu. Bunu görmek içimizi acıttı gerçekten. Çevredeki oteller yerel halk gelen turistler kimin eseri bilemiyorum ama bu şekilde doğayı harap etmeye hiç birimizin hakkı yok. Elimizden geldiğince çöpleri toplamaya çalıştık beyhude bir çaba gibi görünse de kayıtsız kalamadık. Bizim gibi başka bir kaç turist de yapmaya çalıştı. Belki bir kaç tane canlının hayatını kurtarmışızdır düşüncesiyle vijdanımız rahat ada turumuzu bitirdik.
Ubud
Bali’nin en sevilen yerlerinden biri. Burda yapılacak görülecek çok fazla şey var. Eskiden çok daha huzurlu olan bu yer son zamanlarda sosyal medyanın da etkisiyle popülerliğini arttırmış. Bunun sonucunda da şehirleşmiş ticarileşmiş ve kalabalık sıkışık bir yer olmuş. Buna rağmen yapılacak görülecek çok fazla şey var.
Ubud’a gitmek için Seminyak bölgesindeki otelimizden ayrıldık ve MyBlueBird üzerinden bir taksi tuttuk. Yaklaşık olarak 1 saat 15 dakika kadar sürüyor yolculuk. Yol manzaraları güzel olduğu için çabuk geçiyor.
Monkey Forest
İçinde 1000e yakın yaramaz maymunun yaşadığı kutsal bir orman. Her an her yerdeler. Orman girişinde uyarı tabelaları yer alıyor.
Çünkü bu maymunlar yaramaz oldukları kadar hırsızlar. Maymunlarla göz göze gelmek beslemek sevmek çok yaklaşmak çantada yiyecek içecek bulundurmak konusunda uyarıyorlar. Çantanızda su taşıyorsanız yemek taşıyorsanız hiç affetmiyorlar direk saldırıyorlar. Bu konuda bir anımı paylaşayım. Fotoğraf çekindiğim bir anda arkadan bir dürtüldüm. Dönüp baktığımda bir maymunla göz gözeydim. Çantamı çekmeye çalışıyordu. Bir o çekti bir ben. O sıra da çığlık atıyorum tabii:) Çantamda pasaportlar var bir kaptırsam yandık. Çekişme devam ederken anladım ki çantamdaki suyu almaya çalışıyormuş hemen fırlattım suyu maymun suyu aldı ve uzaklaştı ben ve pasaportlar güvendeydik:) Buna benzer şeylere gezi boyunca bir kaç kere daha şahit olduk. Tek farkı kimse benim kadar çığlık atmıyordu:(
Aslında maymunların bakımı burda çok iyi yapılıyor. Ama bu saldırgan olmalarına engel olmuyor. Çünkü evcil değiller. Saldırı anında panik yapmamak en iyisi. Yiyecek dışında bir eşyanızı çaldırırsanız bir görevli o maymunu yiyecekle kandırmaya çalışıp geri almaya çalışıyor. Ama bunun için önce maymunu gözden kaçırmamak gerek.
Bu ormanı kutsal yapan asıl şey içinde bulunan 14. yüzyıldan kalma 3 tapınak. Hala aktif olarak kullanılıyor.
Tegallalang Rice Terraces
Pirinç terasları; eskiden Bali’nin en önemli geçim kaynağı pirinçmiş. Pirinç için tanrının lütfu deniyor. Tabii son yıllarda turizm kaynakları tarımın önüne geçmiş. Buna rağmen halkın bir kısmı günün çoğunu pirinç tarlalarında geçiriyor. Teraslara giriş ücretli. Hatta bazı tarla sahipleri tarlalarından geçeceğimiz için ekstra para alıyor. İki tarla arasında bulunan ufacık bir köprü için tarla sahibi amca bizden para aldı mesela. Ayak bastı parası diyebiliriz:)
Neredeyse tek geçim kaynağı pirinç olunca halk tarlaların daha verimli olması için çeşitli yöntemler geliştirmişler. Ubudun her yerinde pirinç tarları var ama Pirinç Terasları Unesco Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.
Terasları gezerken yapılacak eğlenceli ve aksiyon dolu iki tane aktivite öneririm size. İlki; terasların üzerinde Bali Swing yapılıyor. Göklere çıkaran bir salıncak. Binmek tabiki ücretli biraz pazarlıkla makul fiyata binebiliyorsunuz. Mükemmel bir fotoğraf vermesinin yanı sıra terasların üzerinde uçmanın verdiği haz çok daha güzel. İnsanlar özel kıyafetler kiralayıp öyle biniyorlar ki estetik bir kare çıksın ortaya. İkincisi de Sky-bike denen bir aktivite var ki aksiyon seviyorsanız yükseklik korkunuz yoksa mutlaka deneyin. Salıncaktan çook daha fazla zevk alacakınız
Aşırı sıcaklardan korunmak için öğlen saatlerinde gitmenizi önermem. Sabah 10 gibi giderseniz hem hava daha iyi olur hem de kalabalık olmadan dilediğinizce gezebilirsiniz. Son olarak Terasların girişlerinde çeşitli kafeler mevcut geziniz bittiğinde soğuk bir içecek molası vermek güzel oluyor
Saraswati Temple
Nilüfer havuzlarının içinde bir tapınak ve aynı zamanda kraliyet ailesinin sarayı. Ubudun şehir merkezinde cadde üzerinde yer alan bu saray o kadar güzelki yürürken görmemeniz imkansız. Görünce de girmek isteyeceksiniz zaten. Bizim gittiğimiz dönemde hava sıcaklığından açılmış nilüfer görmek biraz zordu. Bazı geceler burda gösteri sergileniyor. Şansınız varsa denk gelebilirsiniz
Bali Pulina
Kahve ağaçlarının olduğu bir orman. Girişte sizi bir rehber karşılıyor ve içerde bulunan çeşitli noktaları gezdiriyor. Kahvenin tarihinden nasıl pişirildiğine kadar çeşitli bilgileri size sunuyorlar.Eskiden çekirdeklerin kurutulması kavrulması nasıl yapılıyor gösteriyorlar. Luwak kahvesi denen bir çeşidi burda öğrendim meğer dünyaca ünlüymüş. Benim gibi bilmeyenler varsa şöyle anlatayım. Luwak denen bir hayvana kahve çekirdekleri yediriyorlar. Bu hayvan bu çekirdekleri sindirip dışkılıyor ve bu dışkısı kahve çekirdeği olarak kurutuluyor kavruluyor ve luwak kahvesi oluyor. Benim kulağıma çok hoş bir fikirmiş gibi gelmediği için denemedim. Ama gezi sonunda 10 çeşit kahve tadımı yaptık ve kızarmış muz tatlısı (40.000 Rupi) yedik. Klasik kahve yanında değişik baharatlı kahvelerde vardı. Klasikten şaşmayın derim:)
Gezinin sonunda isterseniz çekirdek ya da öğütülmüş kahve alabiliyorsunuz. 200gr kahve 130.000 – 140.000 Rupi civarında.
Tukad Cepung Waterfall
Şelale Ubud’a biraz uzak. Arabayla ya da motorla biraz yolculuktan sonra uzun bir de yürüyüş parkuru var. Şelale sanki mağarada gizlenmiş. Etrafı kale gibi çevrili sadece tepesi açık ve su adeta gökyüzünden düşüyor. Düşerken de güzel bir gökkuşağı oluşturuyor. Eğer sabah saatlerinde gidebilirseniz ışık mükemmel oluyormuş. Biz ikindi gibi gitmiştik ve inanılmaz yağmur yağıyordu bu sebeple gökkuşağını göremedik ve güzel fotoğraf yakalayamadık. Ama şelalenin ihtişamını tattık
Tirta Empul
Kutsal su tapınağı; çok büyük bir alana yayılmış Balinin kültür ve mimarisini tamamen yansıtan bir yer. Girişte yine sarong bağlamak mecburi. Dini inanışlarına göre ziyaretçiler içerde bulunan büyükçe bir havuzun içinde yıkanarak günahlarından arınıyorlar. Havuzun içine akan 10-15 tane çeşme var bu çeşmelerde sırayla yıkanıyorlar ve sonunda günahsız tertemiz çıkıyorlar:) Havuza girmek isteyenler yeşil bir sarong giymek zorundalar. İçinde hayli büyükçe diyebileceğim balıklar ayakları yiyorlar. Tapınağın çıkışında küçük sevimli bir hediyelik eşya pazarı var. Gitmişken görülebilir.
Ulan Danu Temple
Bratan krater gölünün kenarında Hinduların en önem veridiği 7 deniz tapınağından bir tanesi. Bratan volkanik dağının patlaması sonunca oluşmuş bu göl oluşmuş. Tapınağın çatı sayısı 11. Bu sayı ne kadar çoksa okadar öenmli demek oluyor. Tapınakta iki adet yılan başı heykeli bulunuyor. Bunların tapınağı koruduğuna inanılıyor. Konum olarak biraz yüksek bir bölgede yer aldığı için havası çok güzel. Giriş kişi başı 75.000 Rupi.
Bu tapınağın sevdiğim bir yanı da hemen yukarısında bir cami bulunuyor. Ezan sesi tapınaktan duyuluyor. Diyeceğim o ki hepimiz kardeşiz bu kavga ne diye:) Gitmişken camiiyi de ziyaret edin mutlaka bizim alıştığımız camii mimarilerilerinden çok farklı.
Handara Gate
Tek özelliği iyi bir fotoğraf vermesi. Bir otel kapısı sadece. Burayı ünlü yapan şey ise aslında Lempuyang Tapınağı’nın giriş kapısının benzeri olması. Lempuyang tapınağı hem Bali’nin en kutsallarından biri hem de turistler için en popüler yerlerden biri. Çünkü çok güzel bir fotoğraf sunuyor size. İçeri girmek yasak olmasına rağmen sadece bu kapının önünde fotoğraf çekilmek için yüzlerce turist buraya geliyor. Öyleki fotoğraf sırası oluyor. Kişi başı 30.000 Rupi vererek giriş yapıyorsunuz. Sosyal medyada buranın bir çok fotoğrafına denk geldiyseniz kapının önünde bir havuz havuza yansıyan mükemmel bir kare. Bunun tamamen fotoğraf hilesi olduğunu öğrendiğimde hayal kırıklığı yaşamadım değil. İşin aslı iki tane adam elindeki aynayı kameranın altına yerleştiriyor ve yansımanızı fotoğraflıyor belli bir ücret karşılığında elbette. Sırf bunun için km yol gitmeye gerek görmeyenler için Handara Gate makul bir tercih.
Campuhan Ride Walk
Ubud halkının ve burda yaşayan yabancıların favori parkı diyebiliriz. Yürüyüş yapmak için köpekleri gezdirmek için ya da sosyalleşmek için kullanıyorlar. Kalabalık şehirlerin mutlaka böyle parkları olur ya mesela Central Park gibi. Bir tepenin üzerinde uzanan yer yer palmiye ağaçlarının olduğu güzel bir parkur. Tamamen açıklıkta olduğu içinde güneşten korunmak imkansız. Bu sebeple sabah erken saatlerde ya da akşam gitmekte fayda var.
Bali Bird Park
Kuş parkı 250den fazla türe 1000den fazla kuşa ev sahipliği yapıyor. İçeride daha önce hiç görmediğim çeşitlilikte kuş bulunuyor. Özellikle çocuklu bir aileyseniz tercih edebileceğiniz bir yer. Giriş ücreti kişi başı 375.000 Rupi.
Tegenungan Waterfall
Eğer Balideki şelalerin çoğunu görmek rotanızda yoksa bir tane görsek yeter diyorsanız bu şelaleyi tavsiye ederim. Ulaşımı kolay ve görülmeye değer. Yaklaşık 15 dakika kadar dik bir iniş sonucunda şelaleye ulaşıyorsunuz. İndiğinizde çok hoş bir manzara sizi karşılıyor. Suyun düştüğü yerde oluşan gölde yüzebiliyorsunuz yanınızda bunun için mayo taşımak isteyebilirsiniz. O kadar yürüdükten sonra suda serinlemek güzel olacaktır. Yüzmeseniz bile ayaklarınıza sokmak şelalenin hızıyla yüzünüze çarpan su taneleri sizi serinletmeye yetiyor. Tabii dönüş yolunda tekrar yanmak garanti:) Bu arada şelalenin çıktığı noktaya da çıkabiliyorsunuz. Giriş 20.000 Rupi.
Ubud Pazarı
Ubud pazarı Seminyaktakinin tersine kapalı değil açık bir pazar alanı. Bali’den hediye götürmek isterseniz aradığınız herşeyi bulabilirsiniz. Balinin simgesi olan bir çok hediyelik eşya var. Fiyatlar uygun. Sadece obje değil meyve de bulunuyor. Üstelik kapalı bir alan olmadığı için kötü kokmuyor da🙂 Ayrıca yine bambudan yapılmış çantalar sepetler tiril tiril kumaşlardan yapılmış kıyafetler de mevcut. Hatta pazarın bazı bölgelerinde masaj salonları var dolaşırken çok yorulursanız girebilirsiniz🙂
Bali’de nerede ne yenir?
Balinin yöresel yemekleri hakkında söylecek çok fazla şeyim yok. Denediğim kadarıyla bana hitap etmediler ama Balide yemek yenecek efsane yerler var.
Motel Mexicolo
Rezervasyonsuz hadi hop girelim diyebileceğiniz bir ye değil. Plansız gitmek isterseniz uzun kuyruklar beklemeniz gerekebilir. Rezervasyon şart. Biz rezervasyonu google üzerinden yaptık. Ortam ve dekorasyon efsane. Adından da anlaşılacağı üzere Meksika mutfağı. Lezzet olarak yediğim çoğu şeyi beğendim. Atmosfer çok eğlenceli. Girip çıkmak istemeyeceğiniz bir mekan. Hayatımda yediğim en mükemmel karidesi yedik. Fiyatlar Bali ortalamasının üstünde ama hayatımızda kaç kere Bali’ye geleceğiz 🙂 Jumbo Karides tabağı 230.000 Rupi, Taco tanesi 35.000 Rupi.
Potato Head Beach club
Gezilecek yerler kısmında buradan bahsetmiştim biraz. Burası çok güzel bir beach club. Yüzmeye gün batımını izlemeye gelebileceğiniz gibi sadece akşam yemeği için de gelebilirsiniz. Mimarisi dışarıdan collesiuma benziyor. Endonezya’nın her bir tarafından getirilmiş renkli panjurlardan yapılmış havalı bir mekan. Mümkünse rezervasyon yaparak buraya gelin. Aksi takdirde yer bulmakta zorlanırsınız. Fiyatlar Bali ortalamasının üstünde olsa da mekanın güzelliği düşünülürse bence makul. Örnek olarak aşağıda gördüğünüz Margaritta Pizza 100.000 Rupi.
Tukies
Buraya gidip mutlaka hindistan cevizli dondurma yemelisiniz
Ubud Burger
Ubudda ne yiyelim diye araştırırken karşımıza çıkan helal bir burgerci. İstanbul’da yediğiniz bir çok steak burgerciden çok daha iyisi. E bir de helal olması bizim gibi dini açıdan hassasiyet gösterenler için aranan kan. Küçük bir mekan ama üst katında Ubudun en işlek caddesini izleyerek burgerinizi yiyebilirsiniz. Ayrıca küçük de bir mesciti var🙂 Burgerler 60.000 ile 85.000 Rupi arasında değişiyor.
Smothie Bowlar; ne yenir kısmına bunu yazmazsam olmaz. Hemen her yerde görebileceğiniz bowl konseptine sahip kafeler mevcut. Tatmadan dönmeyin.
Suka Espresso
Seminyak’dan Uluwatu Tapınağı’na gitmek için teptiğiniz 1 saatlik motor yolculuğundan sonra tekrar yola koyulmak için güzel bir molaya ihtiyacınız oluyor. Bunun için iyi bir tavsiye verebilirim: Suka Espresso. Uluwatu tapınağı ve plajına çok yakın olan bu mekan hem serin hem de lezzetli. Basit ama güzel fikirli bir kafe. Sağlıklı içecekler bowllar mevcut. En önemlisi atık tüketimini azaltmaya yönelik ürünler kullanıyorlar. Bunlardan biri metal ve cam pipet kullanmaları. Bu yüzden Bali’de en sevdiğim kafelerden biri oldu. Ayrıca içtiğimiz soğuk içecekler de çok başarılıydı. Uğramadan geri dönmeyin. Kahve fiyatları 50.000-60.000 Rupi arasında. Evet biraz pahalı ama içtiğinize değecek.
Taco Casa
Bali’nin en güzel özelliklerinden biri, dünyanın her mutfağından güzel bir örneği burada bulabiliyor olmanız. Meksika yemeklerini seviyorsanız, Taco Casa sizin için harika bir seçenek. Biz Ubud’daki şubesine gittik. Restoranın iç tasarımı sizin de fotoğraftan görebildiğinzi gibi çok tatlı. Biz, tüm yemeklerden alıp kedinimize paylaşım tabağı yaptık. Chips&Dips (35), Taco (65), Quesadilla (67) ve Burrito (74) yedik. Hepsi birbirinden güzeldi. Ve En güzeli fiyatlar çok çok iyiydi.
Simply Brew Coffee Roasters
Bali adasının doğusunda yer alan bir 3. nesil kahve dükkanı. Sıcak bir günde ilaç gibi gelecek harika kahveleri burada içebilirsiniz. Küçük, şirin bir kahve. İstanbul’daki Montag kafeye benziyor konsepti. Biz Shakey Shake ve Mocha Frappe içtik. Eğer Bali’nin doğusuna bir şekilde yolunuz düşerse (yolunuz düşerse diyoruz çünkü çok fazla gezilecek bir yer yok) burada durup serinleyebilirsiniz. Ortalama kahve fiyatları 40.000 Rupi.
Sawabali – Vegan Mekanlar
Çok fazla vegan restoran var. Bir tanesini denedik açık büfe konseptliydi. Fiyatları çok iyiydi fakat lezzet benim için sınıfta kaldı. Sawabali adlı bir mekana gittik. Fix bir fiyat veriyorsunuz ve açık büfeden istediğiniz yemekleri alıyorsunuz. Vejeteryan olsa bir şekilde idare edebilirsiniz ama vegan olunca yediğinizin ne çıkacağını anlayamıyorsunuz. Biz yediğimizden bir şey anlamadık 🙂
Bali’de İslam
Yazının başında söylediğim gibi Bali %90’ı Hindu olan bir ada. Müslüman olarak Bali’de sıkıntı yaşar mıyız acaba diye düşünenler için şunları söyleyebilirim; namaz için çok fazla camii yok. Hatta iki tane camii dışında hiç bulamadık. Bütün gün dışarda olacağınızı varsayarsak öğle ikindi ve akşam namazları sıkıntı olabilir. Ama yanınızda seccade varsa herhangi bi yere serip kılabilirsiniz. Biz öğle ile ikindiyi akşam ile yatsıyı cem etmeyi tercih ettik. Burada gördüğüm iki camiide de orda azınlıkta olan müslüman yerel halkın çocuklarına medrese eğitimi veriliyordu. Hassas olan diğer bir konu ise helal yemek. Yemek konusunda asla sorun yaşamazsınız. Damak tadınıza uyacak bir çok mutfak var. Deniz ürünleri, vejeteryan pizza, Meksika mutfağı sadece vejeteryan olan restoranlar gibi çok fazla seçenek var. Aç kalmanız mümkün değil. Son olarak müslümanlara bakış açısından bahsedeyim. Yerel halk müslüman kadın ya da erkeklere çok aşina zaten. Endonezya’dan Malezya’dan gelen çok fazla turist var ve çoğunluğu müslüman. Otellerde ya da restoranlarda çalışmak için gelip yerleşmiş müslüman insanlar var. Bu sebeple rahatsız edici herhangi bir bakış ya da hoşlanmadığım bir tavırla karşılaşmadım.
Son Sözler
Bali hakkında daha yazılacak pek çok şey olabilir aslında ama ben burada noktalıyorum. Tecrübe ettiğim şeyleri yol gösterici olması açısından yazmaya çalıştım. Umarım gitmeyi planlayanlar için faydalı olmuştur. Planında olmayanlar da gidilecek yerler listesine eklemiştir. Yeni yazımda görüşmek üzere…